Türkçe bölüm için lütfen buraya tıklayın.
Hello, everyone!
I hope you are well or are trying to be well. I am fine. I feel good except for my aches and pains. Today, we continue our series with you from where we left off and go to an open air museum in Ankara. After saying that the garden of the Museum of Anatolian Civilisations, which we visited last week, looked like an open air museum, it made sense to visit a real open air museum.
Located in the centre of the city, this Roman Bath Museum actually has a strange atmosphere. It is as if it has the features of the famous Roman Baths, although it no longer has a water source. I'm talking about 3 different rooms at 3 different temperatures. It has such a strange flatness but at the same time it gives the feeling of cleanliness.
I think the Romans will have taken the bath seriously that there are 3 different rooms at 3 different temperatures. Actually, it made sense to me because it is difficult to be directly exposed to a much different air when you come from outside or when you go outside.
Also, like the classical Roman buildings, there is a god for whom this bath was built and he is Asklepios, the God of Health. I think one of the main purposes is to find healing from the quality bath water, which we know that geysers and underground hot waters are beneficial to people. Even Ankara, which is included in the region famous for its hot springs, was known for this feature even in those times.
This place is a gem in the city, in front of people's eyes, and I think this bath, which was built in the early 3rd century with the order of the Roman Emperor Caracalla, is quite large. Although it is easy to walk inside, it is a bit on a slope, which I think Ankara is like this in general. Yes, there are 1-2 big hills and climbing them is a problem. Although it is almost impossible to go up to Ankara Castle without a car, it is a bit high and uphill. Fortunately, there are toilets and similar things around and you can see your needs.
In general, there are information boards about the period in the surrounding area, but frankly I would have expected better information boards because the Roman Baths are wonderful structures and I think they should be built now. People used them not only for cleaning but also for socialising, just like Latrina's (toilets).
The museum is quite quiet and has a strange atmosphere as I mentioned above, but it is definitely worth a visit. Also, when you go upstairs, you will have a view of the whole city under your feet. You can spend as much time as you want in this area, although the areas you can walk are limited.
In fact, while there are many more things I want to tell you, I think I should end my blog here because I don't want it to turn into a history lesson rather than an experience.
See you all later. Take care of yourself in advance, stay in health and love, and please remember that;
You are the only one of you.
Herkese merhabaaa!!
Umarım iyisinizdir ya da iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Ben iyiyim. Kendimi iyi hissediyorum ağrılarım hariç. Bugün sizlerle serimize kaldığımız yerden devam ederek Ankara'da bulunan bir açık hava müzesine gidiyoruz. Geçtiğimiz hafta gittiğimiz Anadolu Medeniyetleri Müzesi bahçesinin bir açık hava müzesine benzediğini söyledikten sonra gerçek bir açık hava müzesini ziyaret etmek mantıklı geldi.
Şehrin göbeğinde bulunan bu Roma Hamamı Müzesi'nin aslında garip bir havası. Sanki artık su kaynağına sahip olmamasına rağmen o meşhur Roma Hamamı özelliklerini taşıyor. 3 farklı sıcaklıkta bulunan 3 farklı odalardan bahsediyorum. Öyle garip bir basıklığı ama aynı zamanda temizlik hissini veriyor.
Sanırım Roma'lılar hamamı ciddiye almış olacak ki 3 farklı ısıda 3 farklı oda bulunuyor. Aslında bana oldukça mantıklı geldi çünkü dışarıdan geldiğinizde veya dışarıya çıkarken direkt çok daha farklı bir havaya maruz kalmak zor.
Ayrıca klasik Roma yapıları gibi bu hamamın da adına yapıldığı bir tanrı var ve o Asklepios. Sağlık Tanrısı. Sanırım asıl amaçlardan bir kaliteli hamam suyundan şifa bulmak ki gayzer ve yer altı sıcak sularının insana faydalı olduğunu biliyoruz. Hatta kaplıcaları ile ünlü bölgeye dahil olan Ankara o zamanlardan dahi bu özelliiği ile biliniyormuş.
Burası şehrin içinde, insanların gözünün önünde olan bir cevher ve bence 3. yüzyılın başlarında Roma İmparatoru Caracalla'nın emri ile inşaa edilmiş bu hamam oldukça büyük. İçerisinde yürümek kolay olsa da biraz yokuş üzerinde ki bence genel olarak Ankara bu şekilde. Evet, büyük 1-2 tepe var ve onları tırmanmak sıkıntı. Ankara Kalesi'ne araba olmadan çıkmanın neredeyse imkânsız olması kadar olmasa da biraz yükseğe ve yokuşa çıkıyorsunuz. Neyse ki çevrede tuvalet ve benzeri şeyler var ve ihtiyaçlarınızı da görebiliyorsunuz.
Genel olarak dönemle ilgili çevrede bilgi panoları bulunsa da açıkçası daha iyi bilgi panoları beklerdim çünkü Roam Hamamları harika yapılar ve bence şu anda da yapılması gerekiyorlar. Bu yapıları insanlar sadece temizlik için değil aynı zamanda da sosyalleşme için de kullanıyorlardı aynı Latrina'lar (tuvaletler) gibi.
Müze, oldukça sakin ve yukarıda da bahsettiğim gibi garip bir havası var fakat kesinlikle ziyaret edilmeye değer bir yer. Ayrıca yukarıya çıktığınızda bütün şehri ayaklarınız altına alacak bir manzara ile de karşılaşıyorsunuz. Bu alanda istediğiniz kadar zaman geçirebilirsiniz yürüyebileceğiniz alanlar kısıtlı olsa da.
Aslında sizlere anlatmak istediğim daha çok şey varken bir deneyimden çok tarih dersine dönmesini istemediğim için sanırı yazımı burada bitirsem iyi olacak.
Sonra görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlık ve sevgiyle kalın ve lütfen unutmayın ki;
Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.
From All Over Türkiye 36: The Museum of Anatolian Civilizations
From All Over Türkiye 35: Anıtkabir, Atatürk's Mausoleum
From All Over Türkiye 34: Duatepe, last stand of Ankara
From All Over Türkiye 33: Gordion, Tomb of King Midas with Donkey Ears
From All Over Türkiye 32: Eldem, The labour of your hand, the apple of your eye
From All Over Türkiye 31: Eskişehir Hamam Museum
From All Over Türkiye 30: Contemporary Glass Arts Museum, Eskişehir
From All Over Türkiye 29: The Car of Revolution, Devrim
From All Over Türkiye 28: Sultan Han & Rugs
From All Over Türkiye 27: Ihlara Trekking Route, Aksaray
All of my content is written in Turkish first and then with the help of translators and dictionaries below translated in English.
https://www.seslisozluk.net
https://www.deepl.com/translator
P.S. If you know English AND Turkish, I do that too... If you see a translation discrepancy that was on purpose. I did think this is as proper as I could do. Because there are many differences between these languages.
Not: Hem Türkçe hem de İngilizce biliyorsanız, ben de biliyorum... Eğer çeviri farklılığı görürseniz bunun bilinçli olduğunu bilin lütfen. Bunu yapabileceğim en uygun şekilde yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bu iki dil arasında çok fazla fark var.